Geleceğin İşleri Raporu 2025 (Future of Jobs Report 2025)

World Economic Forum tarafından hazırlanan Geleceğin İşleri Raporu 2025’i sizler için özetledik. Çalışma piyasasındaki değişim, geleceğin işleri, yetenekler, işgücü stratejileri ve bölgesel, ekonomik ve endüstriyel öngörüler başlıkları altında beş bölümde alına bu raporda önemli çıkarımlar şunlardır:

2025-2030 Döneminde İş Dönüşümünü Yönlendiren Teknoloji Trendleri:

%86 Yapay Zeka ve bilgi işleme teknolojileri

%58 Robotlar ve otonom sistemler

%41 Enerji üretimi, depolanması ve dağıtımı

%30 Yeni malzemeler ve kompozitler

%20 Yarı iletkenler ve hesaplama teknolojileri

%18 Algılama, lazer ve optik teknolojiler

%12 Kuantum ve şifreleme

World Economic Forum tarafından hazırlanan Geleceğin İşleri Raporu 2025’i sizler için özetledik.

2025-2030 Döneminde En Hızlı Büyüyen ve En Hızlı Azalan İşler:

En Hızlı Büyüyen İşlerEn Hızlı Azalan İşler
Büyük Veri UzmanlarıFinans/Teknoloji MühendisleriYapay Zeka ve Makine Öğrenimi UzmanlarıYazılım ve Uygulama GeliştiricileriGüvenlik Yönetimi UzmanlarıVeri Ambarı UzmanlarıOtonom ve Elektrikli Araç UzmanlarıKullanıcı Arayüzü/Deneyimi TasarımcılarıHafif Kamyon veya Teslimat Hizmetleri SürücüleriNesnelerin İnterneti UzmanlarıVeri Analistleri ve Veri BilimcileriÇevre MühendisleriBilgi Güvenliği AnalistleriDevOps MühendisiYenilenebilir Enerji MühendisleriVeri Girişi MemurlarıBanka Gişe Memurları ve İlgili MemurlarMalzeme Kaydı ve Stok Tutma MemurlarıKapıdan kapıya satış çalışanları, gazete ve sokak satıcıları ve ilgili çalışanlarİdari Asistanlar ve İcra SekreterleriHukuk SekreterleriBaskı ve İlgili İş Kolları ÇalışanlarıHukuk GörevlileriPosta Hizmetleri MemurlarıTelepazarlamacılarMuhasebe, Defter Tutma ve Bordro MemurlarıUlaşım Görevlileri ve KonduktörlerKasiyerler ve Bilet MemurlarıGrafik TasarımcılarHasar Ayarlayıcılar, İnceleyiciler ve Araştırmacılar

Ülke Bazında 2025-2030 Döneminde Yeteneklerdeki Bozulma:

Çalışanların temel becerilerinin önümüzdeki beş yılda değişme oranı ele alındığında Türkiye %44’lük bir oranla en çok etkilenecek dördüncü ülke olması öngörülmektedir.

Türkiye’de dijital erişimin genişletilmesinin, 2025-2030 döneminde işgücü piyasasında değişimi tetiklemesi bekleniyor. Ülkede faaliyet gösteren firmalar, yapay zeka, robotik ve enerji teknolojileri gibi teknolojilerin operasyonlarını dönüştüreceğini öngörüyor. Bu beklentiler, ülkenin en hızlı büyümesi beklenen iş rollerinin listesinde yansıtılmaktadır; bu listede Robotik Mühendisleri, Yenilenebilir Enerji Mühendisleri ve Otonom ve Elektrikli Araç Uzmanları yer almaktadır. İşverenler, 2030 yılına kadar iş başındaki becerilerin %44’ünün bozulacağını tahmin ederken, bu oran küresel ortalama olan %39’un üzerinde seyrediyor. Ayrıca, yapay zeka ve büyük veri, teknolojik okuryazarlık ile ağlar ve siber güvenlik, ülke genelinde en hızlı büyüyen beceriler olarak belirlenirken, çok dilliliğin önemi de ortalamanın üzerinde bir artış göstermesi beklenmektedir.

Yükselen Yetenekler, 2025-2030

İşverenlerin, yeteneklerin öneminin artmakta, azalmakta veya sabit kaldığını düşündükleri oranları göstermektedir. 2025 yılında temel yetenek sıralamasında 17’nci sırada bulunan ağ ve siber güvenilğin önümüzdeki beş yılda %70 oranında artış yaparak Yapay Zekadan sonra ikinci sırayı alması öngörülmektedir.

2025-2030 Döneminde Artan Yeteneklerin Yapay  Zeka ve Ağ ve Siber Güvenlik Alanlarındaki Yeri

2030 Temel Yetenekler:

Ağ ve siber güvenlik 2030 yıllara gelindiğinde en çok yükselen yetenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Artan jeoekonomik parçalanma, yeni teknolojilerin hızla benimsenmesi ve dijital erişimin genişlemesiyle birlikte, siber güvenlik endişelerini önemli ölçüde artırdı. Bu jeoekonomik trendler, kuruluşlar dijital altyapıyı ortaya çıkan tehditlerden korumak amacıyla, ağ ve siber güvenlik becerilerine yönelik talepte büyük bir artışa yol açtı.

Öne Çıkan Konuların Özeti:

Teknolojik değişim, jeoekonomik parçalanma, ekonomik belirsizlik, demografik kaymalar ve yeşil dönüşüm – bireysel olarak ve birlikte – 2030 yılına kadar küresel işgücü piyasasını şekillendirmesi ve dönüştürmesi beklenen başlıca etkenler arasında yer alıyor. Future of Jobs Report 2025, dünyanın dört bir yanından 55 ekonomi ve 22 sektör kümesini temsil eden, toplamda 14 milyondan fazla işçiye sahip 1.000’in üzerinde önde gelen küresel işverenin perspektifini bir araya getirerek, bu makro eğilimlerin iş ve yetenekler üzerindeki etkisini ve işverenlerin 2025–2030 döneminde yanıt olarak hayata geçirmeyi planladıkları işgücü dönüşüm stratejilerini ortaya koymaktadır.

Dijital erişimin genişletilmesi, teknolojiyle ilgili eğilimler ve genel olarak tüm alanlarda en dönüştürücü eğilim olarak görülmekte; işverenlerin %60’ı 2030’a kadar işlerini dönüştürmesinde bunun etkili olacağını öngörmektedir. Özellikle yapay zekâ ve bilgi işleme (%86); robotik ve otomasyon (%58); ve enerji üretimi, depolanması ve dağıtımı (%41) alanlarındaki teknolojik ilerlemelerin de dönüştürücü olması bekleniyor. Bu eğilimlerin, en hızlı büyüyen ve en hızlı azalan rolleri hem tetiklemesi hem de yapay zekâ ve büyük veri, ağlar ve siber güvenlik ve teknolojik okuryazarlık gibi teknolojiyle ilgili becerilere olan talebi artırması öngörülüyor; bu yetenekler, en hızlı büyüyen ilk üç beceri arasında yer alması bekleniyor.

Artan yaşam maliyeti, genel olarak ikinci en dönüştürücü eğilim olarak ve ekonomik koşullarla ilgili en önemli eğilim olarak sıralanıyor; işverenlerin yarısı 2030’a kadar işlerini dönüştürmesinde bunun etkili olacağını düşünürken, küresel enflasyonda beklenen düşüşe rağmen bu durum söz konusu. Genel ekonomik yavaşlama, daha düşük ölçekte de olsa, halen gündemde olup %42 oranında işletmenin dönüşümünü tetiklemesi bekleniyor. Enflasyonun 2030’a kadar net iş yaratımı üzerinde karışık bir etki yapması, daha yavaş büyümenin ise küresel ölçekte 1,6 milyon işin yer değiştirmesine neden olması öngörülmektedir. İş oluşumundaki bu iki etki, etkili düşünme ile esneklik, uyum sağlama ve çeviklik yeteneklerine olan talebin artmasına yol açacaktır.

İklim değişikliğiyle mücadele, genel olarak üçüncü en dönüştürücü eğilim ve yeşil dönüşümle ilgili en önemli eğilim olarak görülürken, iklim değişikliğine uyum sağlama ise sırasıyla %47 ve %41 oranında işverenin önümüzdeki beş yıl içinde işlerini dönüştüreceğini öngördüğü altıncı sırada yer almaktadır. Bu durum, yenilenebilir enerji mühendisleri, çevre mühendisleri ve elektrikli ile otonom araç uzmanları gibi roller için talebi artırmakta ve bunlar, en hızlı büyüyen 15 iş arasında yer almaktadır. İklim eğilimlerinin, Future of Jobs Report’un ilk kez listesine giren en hızlı büyüyen ilk 10 yetenek arasında yer alan çevresel yönetim konusuna yönelik artan bir odaklanmayı da beraberinde getirmesi beklenmektedir.

İki demografik kaymanın, küresel ekonomileri ve işgücü piyasalarını giderek daha fazla dönüştürdüğü gözlemlenmektedir: yüksek gelirli ekonomilerde yaşlanan ve azalan çalışma çağındaki nüfus ile düşük gelirli ekonomilerde genişleyen çalışma çağındaki nüfus. Bu eğilimler, yetenek yönetimi, öğretim ve mentorluk ile motivasyon ve öz farkındalık gibi yeteneklere olan talebin artmasını sağlamaktadır. Yaşlanan nüfus, hemşire gibi sağlık sektöründeki işlerin büyümesine yol açarken, artan çalışma çağındaki nüfus ise yüksek öğretim öğretmenleri gibi eğitimle ilgili mesleklerin büyümesini desteklemektedir.

Jeoekonomik parçalanma ve jeopolitik gerilimlerin, anket yapılan kuruluşların üçte biri (%34) arasında iş modeli dönüşümünü tetiklemesi beklenmektedir. Küresel işverenlerin beşte birinden fazlası (%23), ticaret ve yatırıma yönelik artan kısıtlamaları; aynı zamanda sübvansiyonlar ve sanayi politikalarını (%21) operasyonlarını şekillendiren etkenler olarak belirlemektedir. Anket cevaplayıcılarının, bu eğilimlerin en dönüştürücü olmasını beklediği neredeyse tüm ekonomiler, ABD ve/veya Çin ile önemli ticarete sahiptir. Jeoekonomik eğilimlerin işlerini dönüştüreceğini öngören işverenler, operasyonlarını yurt dışına devretmeye – hatta yeniden yerelleştirmeye – daha yatkın olmaktadır. Bu eğilimler, güvenlikle ilgili iş rollerine olan talebi artırırken, ağ ve siber güvenlik yeteneklere olan ihtiyacı da yükseltmektedir. Ayrıca, esneklik, uyum sağlama ve çeviklik gibi insan odaklı becerilerin yanı sıra liderlik ve sosyal etki gibi yeteneklere olan talebi de artırmaktadır.

Future of Jobs Survey katılımcılarının paylaştığı öngörülerden yola çıkarak, 2025-2030 döneminde yapısal işgücü piyasası dönüşümü nedeniyle iş oluşumu ve yıkımının bugünkü toplam işlerin %22’sine denk geleceği öngörülmektedir. Bu, bugünkü toplam istihdamın %14’üne denk gelen, 170 milyon yeni işin oluşmasını gerektirecek; ancak bu büyümenin, mevcut işlerin %8’ine (veya 92 milyon iş) denk gelen bir yer değiştirme ile dengeleneceği, böylece toplam istihdama net %7, yani 78 milyon iş artışı sağlanacağı tahmin edilmektedir.

Saha işlerinde, en büyük büyüme mutlak anlamda hacim olarak bekleniyor ve bu işler arasında Tarım İşçileri, Teslimat Sürücüleri, İnşaat İşçileri, Satış Elemanları ve Gıda İşleme İşçileri yer alıyor. Bakım ekonomisi işleri, özellikle Hemşirelik Profesyonelleri, Sosyal Hizmet ve Danışmanlık Profesyonelleri ve Kişisel Bakım Yardımcıları, önümüzdeki beş yıl içinde önemli bir şekilde büyümesi beklenen işler arasında yer alırken, Eğitim işleri de Yükseköğretim ve Ortaöğretim Öğretmenleri gibi rollerle birlikte büyümesi bekleniyor.

Teknoloji ile ilgili işler, yüzde bazında en hızlı büyüyen iş alanları arasında yer almakta olup, Bunlara Büyük Veri Uzmanları, Fintech Mühendisleri, Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi Uzmanları ve Yazılım ve Uygulama Geliştiricileri dahildir.

Yeşil ve enerji dönüşümü rolleri, Otonom ve Elektrikli Araç Uzmanları, Çevre Mühendisleri ve Yenilenebilir Enerji Mühendisleri gibi rollerle, aynı zamanda en hızlı büyüyen işler arasında yer almaktadır.

Büro ve Sekreterlik, Kasiyerler, Bilet Satıcıları, İdari Asistanlar ve Yönetici Sekreterleri mutlak sayı olarak en büyük düşüşü görmesi beklenen roller arasında yer almaktadır. Aynı şekilde, işletmeler en hızlı azalan rollerin arasında Posta Hizmeti Memurları, Banka Kasiyerleri ve Veri Girişi Elemanlarını beklemektedir.

Ortalama olarak, çalışanlar mevcut kabiliyetlerinin beşte üçünün (%39), 2025-2030 döneminde dönüşeceğini veya eskide kalacağını beklemektedir. Ancak bu “yetenek istikrarsızlığı” ölçüsü, önceki raporlarla karşılaştırıldığında yavaşlamıştır; örneğin 2023’de %44 ve pandemi sonrası 2020’de %57 iken, 2025 için %39’a düşmüştür. Bu bulgu, çalıştıkları alanda eğitim, yeniden yetenek kazandırma veya yetenek artırma önlemleri almış çalışanların (yüzde 50) artan bir oranını yansıtıyor; oysa 2023 raporunda bu oran %41 idi.

Analitik düşünme, 2025’te işverenler arasında en çok talep edilen çekirdek yetenek olmaya devam ediyor; her 10 şirketten 7’si bunu 2025’te temel olarak kabul ediyor. Bu beceriyi, esneklik, uyum sağlama ve çeviklik, liderlik ve sosyal etki becerileri takip ediyor.

Yapay Zekâ ve büyük veri, en hızlı büyüyen yetenekler listesinde zirveye yerleşirken, ağlar ve siber güvenlik ile teknolojik okuryazarlık, ardından gelen yetenekler arasında yer alıyor. Bu teknolojiyle ilgili yeteneklere ek olarak, yaratıcı düşünme, esneklik, uyum sağlama ve çeviklik gibi yeteneklerin yanı sıra merak ve yaşam boyu öğrenme becerilerinin de 2025–2030 dönemi boyunca önem kazanmaya devam etmesi bekleniyor. Aksine, el becerisi, dayanıklılık ve hassasiyet gibi yeteneklerin talebinde belirgin bir azalma yaşanması öngörülmektedir; katılımcıların %24’ü bu yeteneklerin öneminin azalmasını beklemektedir.

Küresel iş sayılarının 2030 yılına kadar artması öngörülse de, büyüyen ve azalan roller arasındaki mevcut ve ortaya çıkan yetenek farkları, mevcut yetenek boşluklarını daha da derinleştirebilir. Büyüyen ve azalan işler arasındaki en belirgin beceri farklarının, esneklik, uyum sağlama ve çeviklik; kaynak yönetimi ve operasyonlar; kalite kontrol; programlama ve teknolojik okuryazarlık yeteneklerinden oluşması bekleniyor.

Birinci hat (frontline) iş rolleri, mutlak hacim açısından en büyük büyümeyi görmesi beklenen rollerdir ve bunlara Tarım İşçileri, Teslimat Sürücüleri, İnşaat İşçileri, Satış Görevlileri ve Gıda İşleme İşçileri dahildir. Bakım ekonomisi işlerindeki meslekler – Hemşirelik Profesyonelleri, Sosyal Hizmet ve Danışmanlık Profesyonelleri ve Kişisel Bakım Yardımcıları gibi – ayrıca Üstöğretim ve Ortaöğretim Öğretmenleri gibi eğitim rolleriyle birlikte önümüzdeki beş yıl içinde önemli ölçüde büyümesi beklenmektedir.

Teknolojiyle ilgili roller, yüzde olarak en hızlı büyüyen işler arasında yer almakta olup; Büyük Veri Uzmanları, Fintech Mühendisleri, Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi Uzmanları ile Yazılım ve Uygulama Geliştiricileri bu gruba dahildir. Otonom ve Elektrikli Araç Uzmanları, Çevre Mühendisleri ve Yenilenebilir Enerji Mühendisleri gibi yeşil ve enerji dönüşüm rolleri de en hızlı büyüyen roller arasında yer almaktadır.

Kasiyerler, Bilet Görevlileri; İdari Asistanlar ve İcra Sekreterleri gibi memur ve sekreterlik işleri, mutlak sayılar açısından en büyük düşüşü yaşamaları beklenen rollerdir. Benzer şekilde, işletmeler en hızlı gerileyen roller arasında Posta Hizmetleri Memurları, Banka Memurları ve Veri Girişi Elemanlarını öngörmektedir.

Ortalama olarak, çalışanlar mevcut kabiliyetlerin iki beşte birinin (%39) 2025–2030 dönemi içerisinde dönüşeceğini veya modasının geçeceğini bekleyebilirler. Ancak, bu “yetenek istikrarsızlığı” ölçümü, raporun önceki baskılarına kıyasla yavaşlamış; pandemi sonrası 2020’de %57, 2023’te ise %44 olarak gözlemlenmiştir. Bu durum, çalışanların artan bir kesiminin (yaklaşık %50) eğitim, yeniden yetenek kazanımı veya yetenek yükseltme programlarını tamamlamış olmasına kıyasla 2023 raporundaki %41’lik orana bağlı olabilir.

Analitik düşünme, 10 şirketten 7’si tarafından 2025’te temel bir yetkinlik olarak görülmesi nedeniyle, işverenler arasında en çok aranan temel yetenek olarak öne çıkmaya devam etmektedir. Bunun ardından esneklik, uyum sağlama ve çeviklik; ayrıca liderlik ve sosyal etki gelmektedir.

Yapay zekâ ve büyük veri, en hızlı büyüyen yetenekler listesinde ilk sırada yer alırken, hemen ardından ağlar ve siber güvenlik ile teknoloji okuryazarlığı gelmektedir. Bu teknolojiyle ilgili becerileri tamamlayan yaratıcı düşünme, esneklik, uyum sağlama ve çeviklik; ayrıca merak ve ömür boyu öğrenme, 2025–2030 döneminde önem kazanmaya devam etmesi beklenmektedir. Tersine, el becerisi, dayanıklılık ve hassasiyet gibi yeteneklerde ise, katılımcıların %24’ü bu yeteneklerin öneminin azalacağını öngörmesiyle birlikte dikkat çekici net düşüşler yaşanması beklenmektedir.

2030’a kadar küresel iş sayılarının artması öngörüldüğünde, büyüyen ve gerileyen roller arasındaki mevcut ve ortaya çıkan yetenek farklılıkları, halihazırdaki yetenek boşluklarını daha da derinleştirebilir. Büyüyen ve gerileyen işler arasındaki en belirgin yetenek farklılıklarının; esneklik, uyum sağlama ve çeviklik; kaynak yönetimi ve operasyonlar, kalite kontrol; programlama ve teknoloji okuryazarlığından oluşması beklenmektedir.

Bu Future of Jobs Raporu’nun bu sayısı, 2025-2030 küresel işgücü piyasası görünümüne ilişkin karma bir tablo sunmaktadır. Bir yandan, artan jeoekonomik parçalanma, yükselen yaşam maliyetleri ve iş gücünde yapay zeka araçlarının yaygın kullanımı gibi yeni ortaya çıkan etkenler, politika yapıcılar, işverenler ve çalışanlar için giderek daha karmaşık bir ortam oluşturmakta ve belirsizlik yüksek seyretmektedir. Öte yandan, rapor, yeniden yetenek kazandırma, yükseltme ve yeniden yerleştirme girişimlerinin son yıllarda veriye yansıyarak küresel işgücü üzerindeki etkilerini somutlaştırmasıyla birlikte, beceri eskimesi oranında sürekli bir düşüş gözlemlenmesi ve güçlü bir net pozitif küresel istihdam görünümü ortaya koyduğunu belirtmektedir.

Tüm endüstriler ve coğrafyalardan işverenler, önceki rapor sayılarından daha fazla farkındalık ve istek göstererek, işgücü ve yetenek zorluklarıyla proaktif bir şekilde başa çıkmayı amaçlamakta; bunu da yetenek bazlı işe alım politikaları ve çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığa daha stratejik odaklanma gibi yenilikçi yaklaşımları pragmatik bir şekilde kullanarak gerçekleştirmektedir.

Ancak, beceri boşlukları çoğu sektör ve ekonomide dönüşümün en önemli engeli olmaya devam ediyor. Bu yılki Future of Jobs Raporu, yapıcı çok paydaşlı katılım için gelecekte öncelikli olması muhtemel alanlara ilişkin erken sinyaller sunuyor. Bu sinyaller arasında, daha geniş ve artan bir iş rolü yelpazesinde proaktif ve dinamik iş geçişlerine duyulan ihtiyaç ve daha derin otomasyon ile daha geniş destekleme arasında uygun geleceğe yönelik dengenin sağlanması konusundaki sorular yer alıyor.

Bu son nokta, Future of Jobs Raporu’nun kuruluşundan bu yana benimsediği temel bir ilkeyi yansıtıyor: İşin geleceği daha iyi sonuçlar elde etmek için şekillendirilebilir ve bu sonuçları, bugünün liderlerinin aldığı politika, iş ve yatırım kararları belirleyecektir. Dünya Ekonomik Forumu, Reskilling Revolution ve Jobs Initiative adlı iki insan sermayesi öncü girişimi aracılığıyla geleceğe hazır, kapsayıcı bir işgücü inşa etmeyi aktif olarak desteklemektedir.

Umarız bu rapor, çalışanları, işletmeleri, hükümetleri, eğitimcileri ve sivil toplumu daha iyi hazırlamak üzere iddialı bir çok paydaşlı gündeme katkıda bulunur ve hepsini daha iyi bir iş geleceği inşa etme konusunda güçlendirir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir